Manda yoğurdu, tükenmeye yüz tutmuş bir doğal servet. Dünya üzerinde yabani mandaların neslinin tükendiği yetmezmiş gibi artık üretiminin revaçta olmamasından dolayı evcil mandalarında soyu tükenme tehlikesiyle karşı karşıyadır. Manda ülkemizde camış yada camız olarak bilinen bir hayvan. Eski tarihlerde yoğun bir şekilde yetiştirilirmiş ancak günümüzde besi hayvancılığının yaygınlaşması, su içinde yaşaması gereken bu hayvan için sonun başlangıcı olmuştur. Mandaların ter bezleri diğer sığırlara göre zayıf olduğundan sıcaklarda ve sıcak yerlerde su onlar için hayati bir ortam. Dünya üzerinde ırmak mandaları ve bataklık mandaları olmak üzere iki çeşit manda türü var. Mandalar, diğer evcil sığır türlerine göre bakımı daha zor, yetiştirilmesi daha zahmetli bir hayvan.
Gelelim manda yoğurdu ve manda sütüne; piyasada hakikisini alacağınız manda sütü ve manda yoğurdu bilinen inek, koyun ve keçi ürünlerine kıyasla iki kat fazla kalsiyum ve protein içeriyor. Peki manda sütü ve manda yoğurdu niye bu kadar zengin? Çünkü mandalar sulak yerlerde sürekli otlamaları gereken hayvanlardır. Yani doğal ortam şarttır. Haliyle doğal ortamda koşan, zıplayan ve tamamen doğal bitkiler ile beslenen bir hayvanın ürünlerinin doğal ve daha fazla faydalı besin öğesine sahip olması kaçınılmazdır.
Manda sütü, tıpkı inek ve keçi sütü gibi peynir, kaymak, tereyağı yapımında kullanılır. Son yıllarda manda ürünlerinin organik olması sebebiyle özellikle manda tereyağı ve manda peynirinde talep patlaması yaşanmıştır. Ayrıca dipnot olarak, dünyaca ünlü İtalyan Mozzarella peyniri manda sütünden yapılmaktadır.